- ancak
- анчак; бары; фәкать; кенә; ләкин
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
ancak — zf. 1) Yalnızca anlamında, sınırlama anlatan bir söz Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi. O. C. Kaygılı 2) Olsa olsa, en çok, daha çok, güçlükle anlamlarında, bir şeyin daha çoğunun, ilerisinin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
anca — ancak … Beypazari ağzindan sözcükler
dut kurusu ile yâr sevilmez — ancak büyük fedakârlıklarla elde edilebilecek güzel bir şey, fedakârlık yapılmadan elde edilemez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
uç uca gelmek — ancak yetişmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeter ki — ancak, şu şartla Yeter ki biri ona iyice bakmış, oturup onunla konuşmuş olsun! M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
şu kadar ki — ancak, bununla birlikte, ne var ki … Çağatay Osmanlı Sözlük
sakalım yok ki sözüm dinlensin — ancak yaşlı kimselerin söz ve öğütleri dinlenir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki el bir baş için — ancak kendi geçimini sağlayabilenler, başkalarına yardım edecek bir durumda değildir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEFAF — Ancak yaşayabilecek kadar olan rızık. * Misil, miktar. * Berâberlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KÜFYE — Ancak geçinebilecek kadar olan yiyecek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHZA — Ancak. Yalnız. Tek. * Sâde. Hâlis. Katıksız. Tam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük